#DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Dijital Dönüşüm mü, Kültürel Dönüşüm mü?

Yazıma Charles Darwin’in meşhur sözüyle başlamak istiyorum: “Hayatta kalan türler en güçlü ya da en zekiler değil, değişime en çok uyum sağlayanlardır.” İnsan olarak bu uyumu en iyi gösteren türlerin başında geliyoruz. Bugün artık bununla da yetinmeyerek teknolojiyi, bizi bu günlere taşıyan reflekslerimizi ve zekamızı taklit edecek boyuta taşıdık.

Teknolojinin her alanda etkisini gösterdiği, yapay zekâ trendlerinin günlük yaşamımıza indiği devrim niteliğinde günler yaşıyoruz. Nesnelerin internetinden bulut bilişime, artırılmış gerçeklikte üretken yapay zekaya birçok teknolojik çözüm şirketlere ve bireylere farklı bir deneyim tattırıyor. Elbette bundan en iyi şekilde faydalananlar, değişime ayak uydurmayı bilenlerimiz.

Bu değişim trenini kaçırmak istemeyen şirketler, büyük bir dijital dönüşüm yarışı içerisindeler. Teknoloji devleri, dijital dönüşümün yalnızca yeni araç ve yazılımların benimsenmesinden ibaret olmadığını, aynı zamanda iş dünyasındaki kültürel bir değişikliği de ifade ettiğini sıklıkla vurguluyor. Peki bu teknolojik dönüşümün içerisinde insanın rolü nerede?

Dijital Dönüşüm Nasıl Tanımlanmalı?

İş dünyasında uzun süredir gündemde olan dijital dönüşüm kavramı, çoğu zaman kelime anlamına indirgenerek yalnızca manuel işlerin dijital sistemlere aktarılması olarak yorumlanıyor. Bu tanım, bütünüyle yanlış olmasa da yetersiz. Dijital dönüşüm, sadece süreçlerin dijital ortama taşınmasıyla sınırlı kalmaz; aynı zamanda bu yeni dijital yapıya uyum sağlamak adına süreçlerin yeniden tasarlanmasını, organizasyonel yapının gözden geçirilmesini ve şirket kültürünün köklü bir şekilde dönüşümünü sağlar.

McKinsey’e göre, dijitalleşme yolunda şirketlerin verimliliği %30’a varan oranlarda artırabilirken, aynı zamanda hız ve esneklik kazandırıyor.

Peki bu değişimi, insan boyutuna ve kültüre taşımadan aynı çevikliği yakalamak ve sürdürmek mümkün mü? Burada karşımıza dijital dönüşümün paralelinde büyüyen başka bir kavram ortaya çıkıyor: Kültürel dönüşüm.

Kültürel Dönüşüm: Dijitalleşmenin Kalbi

Dijital dönüşüm ile teknolojiler çözümler süreçlere dahil olurken, iş akışlarımızı, şirket kültürünü, hatta organizasyonda bulunan insan kaynağının niteliğini değiştirmemizi de zorunlu hale getirir. Şirketler, kurulduktan sonra geçirdikleri evrim boyunca insanların ve bilgisayar sistemlerinin birlikte çalıştığı hibrit bir yapı geliştirdi. 

Günümüzde bu yapıya, gelişen teknolojilerle birlikte insansı robotlar da dahil olmaya başladı. Dolayısıyla artık şirket içerisindeki süreçlerin ve kültürün geçmişteki haliyle devam etmesini artık sürdürülebilir bir gerçek değil..

Kültürel dönüşüm, dijital teknolojilerin benimsenmesi sürecinde insan faktörüne vurgu yapar. Bu konuyla ilgili Harvard Business Review tarafından yapılan araştırma, şirketlerin %70’inin dijitalleşme çabalarının başarısız olma sebeplerinin “kültürel ve organizasyonel direnç” faktörü olduğunu ortaya koyuyor.

  • Kültürel dönüşüm, belirli aşamalarla şekillenen çok katmanlı bir süreçtir. Bu süreçte öne çıkan temel adımlar şunlardır: Zihniyet değişikliği: Çalışanların dijital yeniliklere uyum sağlamasını teşvik etmek.
  • Liderlik desteği Dijital araçların benimsenmesinde liderlerin rol model olması.
  • Eğitim ve beceri geliştirme: Çalışanları dijital çağa uygun hale getirecek sürekli öğrenme fırsatları.


Dijital ve Kültürel Dönüşüm Paralel mi, Birbirine Rakip mi?

Bu konuyla ilgili bir şey oldukça net: Dijital dönüşüm ve kültürel dönüşüm birbirini tamamlar; birbiriyle çatışmaz. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, onu yöneten ve anlamlandıran insanlar olmadan hiçbir organizasyon hedeflerine ulaşamaz. Bu yüzden, dijitalleşme yatırımları stratejik kültürel değişimle entegre edilmelidir.

Bugünün şirketleri şu gerçekle yüzleşmelidir:

  • Teknoloji, değişime neden olur.
  • Kültür, bu değişimi sürdürülebilir hale getirir.

Başarılı bir dönüşüm için ipuçları:

  • Kültür liderliğini benimseyin.
  • Çalışanlarınızın seslerini dinleyin ve onların dönüşüm süreçlerine aktif katılımını sağlayın.
  • Teknolojiyi insan odaklı bir strateji üzerine inşa edin.

Gürok Perspektifi: Dijitalleşmede İnsan Faktörü

Gürok Grup olarak, dijital dönüşümü yalnızca bir teknoloji adaptasyonu değil, aynı zamanda kültürel bir değişim olarak görüyoruz. Teknoloji yatırımlarımızla çalışanlarımızın değişimi benimsemesini kolaylaştırmayı hedefliyoruz. İnovasyonun merkezine insanı koyuyor ve dijitalleşme yolculuğumuzda kültürümüzden aldığımız güçle ilerliyoruz.

Her teknolojik başarı, kültürel değişimi desteklediği ölçüde anlamlıdır. Teknoloji ve inovasyona yönelik atılımlarımızın insan merkezli bir şekilde şekillenmesini sağlayarak geleceğe anlam katıyor, dijital ve kültürel dönüşümü bir bütün olarak görüyoruz.

Dijital dönüşüm programlarının başarısının temelinde dijital dönüşümle kültürel transformasyonu el ele yürütmek vardır. Çünkü teknolojinin en güçlü hamlesi bile, yalnızca insan dokunuşuyla hayat bulur.

Ümmü Gülsüm Şenferah

Gürok Grup BT Yönetişim ve Talep Yönetimi Müdürü

Dijital Dönüşüm mü, Kültürel Dönüşüm mü?

Çalışan Ebeveyn Olmak

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir