#İNSAN VE KÜLTÜR

İş Hayatında Başarılı Ekip Yönetimine Giden Yol; Duygusal Zeka!

Hepimiz teknoloji odaklı bu çağda zihinsel becerilerimizin tarih öncesi çağlara göre çok üstünleşmesine rağmen birçok sorunla karşı karşıyayız.

İş ve özel yaşamlarımızda, en zorlandığımız konulardan biri; insanların duygularını ifade edememesi. Ancak duygular insanları, insanlar performansı harekete geçirir. Ve mantık, duyguyla birleştiğinde anlamlı sonuçlar ortaya çıkar.

“Psikologlar neredeyse yüz yıldır zekanın tanımını yapmaya çalışmaktadırlar. On-on beş yıl öncesine kadar zekâ dendiğinde akla gelen, anlama, hafıza, karar verme gibi zihinsel süreçlerdi. Buna bağlı olarak zekâ ölçümleri de düşünsel yetenek ve becerilerin ölçülmesine dayanıyordu.

“Son 20 yıldır yapılan araştırmalar zekanın zihinsel olmayan boyutuna dikkat çekmektedir. Bu boyutun insan psikolojisinin iç dinamiklerini anlama, esnek olma, uyum sağlama, strese direnç ve dolayısıyla başarı açısından önem taşıdığını gösterdiler. Akademik zeka olarak da tanımlayabileceğimiz düşünsel zeka, yaşamın getirebileceği değişikliklere veya fırsatlara hazırlıklı olmayı sağlamamaktadır. Hayatta başarılı olmak için tek tip bir zekanın şart olmadığı, zekanın en az yedi temel boyutu olan geniş bir yetenekler yelpazesi olduğu görülmüş ve insanlar arası ilişkileri yöneten zekanın duygusal zeka olduğu saptanmıştır.

Düşünsel Zeka – Duygusal Zeka Farkı

Araştırmalar, düşünsel zekanın iş başarısını ortalama % 6, duygusal zekanın ise % 27 ile % 45 arasında değişen bir oranda öngördüğünü göstermiştir.

1940’larda Harvard üniversitesi mezunu doksan beş öğrenci, orta yaşlara gelinceye kadar izlenmiştir. Okul sınavlarında başarılı olan öğrencilerin, kariyer, ücret, verimlilik gibi konularda başarı düzeyi daha düşük öğrencilere kıyasla çok da ileride olmadıkları gözlenmiştir. Bu kişiler aynı zamanda ne hayatlarından daha hoşnut, ne de aile, aşk ve arkadaşlık ilişkilerinde daha mutludurlar.

Duygusal zeka hakkındaki önemli bulgulardan biri de her kültür için geçerli olmasıdır. Kuzey Amerika’da yapılan duygusal zeka testlerinde belirlenen başarılı insanların ortak özelliklerinin Nijerya, Hindistan, Arjantin ve Fransa’daki başarılı insanlarla aynı olduğu bulunmuştur. Çalışmalarda düşünsel zekanın aksine duygusal zeka konusunda cinsiyete bağlı herhangi bir farka rastlanmamıştır. Her iki cinsiyetin de duygusal zeka düzeylerinin genel olarak aynı olduğu görülmüştür.

Düşünsel zeka ile duygusal zeka arasındaki en temel fark ise şüphesiz, IQ zor değişirken, EQ’nun geliştirilebilir olmasıdır. Bilim adamlarının “duygusal zeka düşünsel zekadan daha güçlüdür ve öğrenilebilir” saptaması duygusal zekaya daha eşitlikçi bir nitelik kazandırmaktadır.

Duygusal Zeka’nın Boyutları

Duygusal zeka, kendimizle, başkalarıyla ve çevreyle barışık olmayı, yaşama amaçlarını gerçekleştirmeyi ve zorluklarla başa çıkabilmeyi kolaylaştıran bir beceridir. Yani, “duyguları tanıma, anlama ve etkin biçimde kullanma becerisi” şeklinde tanımlanabilir.”

Duygusal zekanın beş temel özelliği var. Hayatı anlamlı ve yaşanır kılabilen bu beceriler şöyle açıklanabilir:

  • Kendini tanıma ve yönetme becerisi
  • İnsanlar arası ilişkiler becerisi
  • Uyum sağlama becerisi
  • Stresle başa çıkabilme becerisi
  • Genel duygu durumu
  • Akıl ve duygu birliği

Kaynak: Acar Baltaş

Derleyen: Menekşe Şanlığ Gürok Grup Çalışan Deneyimi Müdürü

İş Hayatında Başarılı Ekip Yönetimine Giden Yol; Duygusal Zeka!

İnovasyon ve Li̇derli̇k

Bir yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir